Kaşkorse ve Ribana Arasındaki Fark Nedir? Bir Giysi Üzerinden Kendini Bulma Hikayesi
Kayseri’de kış akşamları, havanın ne kadar soğuk olduğunu bilirsiniz. Rüzgarın sokakları dövdüğü, pencereden bakınca her şeyin griye büründüğü bir zaman… O gün de öyle bir gündü. Dışarıda kar yağıyor, ben ise evde oturmuş, eski defterime yeni bir şeyler yazmaya çalışıyordum. Ama kafamda bir soru vardı: “Kaşkorse ve ribana arasındaki fark nedir?” Evet, belki garip bir soru gibi gelebilir ama bazen küçük, önemsiz görünen şeyler bile insanı derin düşüncelere sürükleyebilir. Ve aslında bu iki terimin arasındaki farkı öğrenmek, benim için bir şeylerin farkına varmak gibi bir şey oldu.
Kaşkorse ve Ribana: Bir Giysi Üzerinden İçsel Bir Yolculuk
İlk başta, iki terimi de tam olarak bilmiyordum. “Kaşkorse” dediğinde insanlar bana, “Bu da ne?” der gibi bakıyorlardı. Ribana hakkında ise aynı karışıklığı yaşadım. Her ikisi de giysi dünyasında önemli bir yer tutuyor ama nedir aralarındaki fark?
O an düşündüm, belki de giysilerin tasarımı, insanların iç dünyalarındaki farklılıkları yansıtıyordur. Kaşkorse ve ribana… Bir tür karşıtlık, belki de benzerlik. Birinin esnekliği, diğerinin keskin sınırları. Birinin rahatlığı, diğerinin sıkılığı. Hani bazı şeylerin, aslında tam ne olduklarını anlayana kadar sürekli karşılaştığınız ama bir türlü tanımadığınız insanlar gibi olduğunu düşünürsünüz ya, işte o an o hissi yaşadım. Kaşkorse ve ribana da böyle bir şeydi.
Kaşkorse: Sıkı ama Rahat, Bir Türlü Tanıyamadığım His
Kaşkorse, ilk başta bana bir tür sertlik hissi veriyordu. Hani o eski tip, biraz daha kalın, bedeni sıkıca sararak her şeyin yerli yerine oturduğu, hatta bazen biraz fazla sıkı olan giysiler vardır ya, işte o tür. Ama sonra fark ettim ki, kaşkorse aslında sıkı ama rahat. Bu kadar sağlam görünmesine rağmen, üzerinize giydiğinizde vücudu sımsıkı sararken, bir yandan da hareket etmeyi engellemiyor. Tıpkı insanın bazen bir sorumluluk ya da ilişki içinde hissettiği o baskı ve beklentiler gibi. Sıkı ama aslında rahat. Bazen insan, hayatta tam olarak ne istediğini bilmez. Ama bir şeylerin sıkıca sarılması, ne yapması gerektiğini hatırlatır.
Kaşkorse’yi düşündükçe, kendi yaşamımda hissettiğim o baskılarla karşılaştırdım. Kayseri’de yaşayan, sürekli dışarıdan beklenen “doğru” şeyleri yapmaya çalışan bir insan olarak, bu tür sıkı giysiler bazen beni anlamama yardımcı oluyordu. Bazen bir yere sıkıca bağlı kalmak, rahatladığını düşündüğün anı getirebilir. Gerçekten de, sıkıca sarılan her şey rahattır. Ama bir noktada insan, ne kadar sıkı sarılsa da, biraz rahat nefes almak ister. İşte o nokta, kaşkorsenin sıkılığı ile tam uyumlu.
Ribana: Yumuşak Sınırlar ve Ağırlığını Hissettiren Rahatlık
Bir de ribana vardı. Ribana, kaşkorsenin tam tersine, sınırları çok yumuşak bir giysi türüydü. Esnek, hafif ve bir o kadar da rahat. Ribana’nın dokusu, vücudu hiçbir şekilde kısıtlamaz. Tam tersi, sanki rahat bir şekilde her hareketinize uyum sağlar. Ve tam o an, ribana bana hayatı hatırlattı. İnsan bazen hayatta ne kadar esnek olursa, o kadar huzurlu olur. Ne kadar sınırlarını yumuşatırsa, o kadar özgür hisseder. Ribana, adeta kendi sınırlarını bilmeyen, esnek ama güçlü bir yapıydı.
Hepimiz yaşamımızda bazen sınırların sıkı olduğu, bazen ise her şeyin rahatça aktığı anlar yaşarız. Kayseri’nin soğuk havasında bazen bir ribana gibi hissetmek, esnek ve rahat olmak… O kadar güzel bir his. Ribana, bana özgürlüğü, esnekliği ve rahatlığı hatırlattı. Aslında ribana ile tanışmak, hayatın her anına nasıl uyum sağlanabileceğini gösteriyor gibiydi. Zorluklar, insanın sınırlarını test etse de, ribana gibi yumuşak bir yapı, her şeyin üstesinden gelmeyi sağlıyordu.
Farkındalık: Kaşkorse ve Ribana Arasındaki Farkın Derinliği
O an, kaşkorse ve ribana arasındaki farkı anladım. Bir giysi gibi görünseler de, aslında her biri bir ruh halini yansıtıyordu. Kaşkorse, hayatın bazen zorluklarla dolu ve sıkı olan kısımlarını simgeliyordu. Ribana ise esnekliği ve rahatlığı, her şeyin olduğun gibi kabul edilmesini simgeliyordu.
Hayatımda ne zaman kaşkorsenin sıkılığına sıkışsam, ribana gibi bir esnekliğe ihtiyacım olduğunu fark ettim. Kayseri’nin sokaklarında yürürken, soğuk rüzgârın ardında bazen sıkıca sarılan bir kaşkorsenin gücünü, bazen de ribana gibi esnek bir rahatlığın özgürlüğünü arıyorum. Kaşkorse ve ribana, aslında birbirine zıt gibi görünen iki dünyanın birleşimi. Her ikisi de biziz, her ikisi de hayatın farklı yönlerini temsil ediyor.
Bir gün belki de bu farkları daha çok hissederek, kendi içimdeki dengeyi bulurum. Kim bilir…